İş yerinde mutlu olmanın çok fazla parametresi var aslında. Bunların çoğu da insanın kendi kontrolünün dışında gelişiyor. Yönetim tarzını, insan kaynaklarına bakışı, birlikte çalışacağınız insanları çoğunlukla seçemiyorsunuz. Ancak ömrümüzün önemli bir kısmını geçirdiğimiz iş yerlerini kendimiz için nasıl daha keyifli yapabileceğimiz konusunda düşünmek ve eyleme geçmek kesinlikle bir zorunluluk.
Gerçekçi düşündüğümüzde aciz insanın zaten çok az şeyi kontrol edebildiğini fark edebilirsiniz. Ne ne zaman doğacağınıza, ne hangi coğrafyada olacağınıza, ne de hangi aileye mensup olacağınıza siz karar vermediniz. Hayatımızın her evresinde yanımızda olanların, etkileştiğimiz insanların çok az kısmı üzerinde hükmümüz oldu. Aşklarımızın bile ne zaman hayatımıza girip ne zaman çıkacaklarına karar veremedik.
Demek ki, hayatı belli bir belirsizlik seviyesinde kabul etmek ve ona göre davranmak gerek. İş yerimizdeki birçok değişkeni de seçemedik ama yukarıda yazdıklarım yüzünden intihar etmediğimize göre bu belirsizliğin de üstesinden gelebilecek birkaç şey söyleyebiliriz.
Yazılarımda akademik dili çok kullanıp kaynaklarla açıklayınca biraz uzun ve sıkıcı olabildiğine dair aldığım geri bildirim gereği, konuya biraz daha doğrudan gireceğim. Yapılan uzun ve kapsamlı araştırmalar ve iş psikolojisi çalışmaları sonucu elde edilen bilgiyi süzüp önünüze koyacağım.
Uzmanlar iş yerinde bir insanı mutlu kılan 2 şey olduğunu söylüyorlar. Evet, sadece 2 şey. Ve sanılanın aksine bunların maaşla, ek ücretlerle, terfilerle, ünvanlarla alakası yok. İnsanın iş yerinde kendini iyi hissetmesinin iki şartı şöyle:
- Sonuçlar
- İlişkiler
İlişkiler kısmı ise çok daha karmaşık elbette. İnsanın işini sevmesinin en önemli parametrelerinden biri birlikte çalıştığı insanlardan hoşlanması. İş yerinde tek bir iyi arkadaşı olan çalışanın, diğerlerine göre tam 3 kat daha bağlı olduğu bulunmuş araştırmalarda. Çalıştığınız yerdeki ilişkilerin samimiliği ve sıcaklığı çoğunlukla kurum kültürüne bağlıdır. Ancak kendi küçük dünyanızda en azından çok sık temas ettiğiniz arkadaşlarınızla biraz daha sıcak olmak mümkün olabilir sanırım. Bu üzerinde çaba sarfetmeye değer, çünkü elde edeceğiniz motivasyon ve işe bağlılık değil sadece. Onlar yönetimin arzuladığı sonuçlar zaten. Size düşecek olan çok daha keyifli bir iş ortamı ve daha güzel bir hayat olacaktır.
Konunun üzerinde düşünmenizi sağlamak yetmez biliyorum. Maddeler halinde reçeteler her zaman çok daha popüler oluyor. O halde iş yerinde mutluluğun reçetesini yazalım:
- İş sonuçları elde edin, bir şeyler başarın ve her birini, teker teker ekibinizle kutlayın. Çırağanda parti vermeniz gerekmiyor, küçük kutlamalar da olsa bunu atlamayın!
- Çalışma arkadaşlarınızla birlikte geyik yapın, gülün, üzülün, yemeğe gidin. Orası en çok zaman geçirdiğiniz sosyal mekanınız ve iyi ilişkiler keyif demektir.
- Her işyerinde mutlaka birkaç ileri derecede sinir bozucu adam vardır, onların tüm enerjinizi mahvetmesine izin vermeyin. Boşverin!
- Bir sürü şeyi kontrol edemediğinizi kabullenin. Eldekiyle en iyisini yapmaya çalışmak her zaman çok etkili bir yaklaşımdır.
* Gallup sitesinin Amerika üzerinde yaptığı araştırma, çalışanların ortalama %73'ünün işinden memnun olmadığını gösteriyor. Hatta bunu 4 kuşak için ayrı ayrı araştırarak en memnuniyetsiz kuşağın "Baby Boomers" denilen "Bebek patlaması" kuşağı (1946 - 1964 doğumlular) olduğunu, bu kuşak mensuplarının yönetimsel sorunlar ve tatminsiz iş yerleri olduğunu düşündüklerini ortaya çıkarmış. Araştırmanın tamamı burada...
* Bu linki takip ederek yazının esin kaynağı olan videoyu da (İngilizce) izleyebilirsiniz...
0 yorum:
Yorum Gönder