7 saniye kuralı


Her ne kadar yazılarımın tamamı kendi imalatım olsa da arada bir küçük fikir hırsızlıkları yapmanın da sakıncası olmaz umarım.

Günlük sohbetimiz esnasında insan kaynakları pınarının başında bulunan güzel dostum Burcu hanımın anlattığı bir anekdot çok hoşuma gitti ve paylaşmak istedim. Kendisi de bunu eski işyerlerininden birinde müdüründen dinlemiş;

"Düşünün ki bir çita büyük bir hızla bir ceylanın arkasında koşmaya başlıyor. Yaratılışı gereği ceylandan daha hızlı olsa da kovalamacanın 7. saniyesinde çita birden bire duruyor. Çita koşmaya devam etse belki bir 30-40 saniye sonra kesin yakalayacak ama devam etmiyor.

Neden?

Çünkü 7. saniyeden sonra çitanın ceylanı yakalamak için harcayacağı enerji onun tamamını  yemesinden elde edeceğini geçiyor. Koşmak anlamsız hale geliyor bir nevi. Ani deparla artan vücut ısısı çitanın daha fazla koşmaya çalışırsa çok fazla enerji harcamasını gerektirecek şekilde yapılmış.

İşte bu 7 saniyeyi iyi bilmek gerekiyor."

Bazen işlerin olması için çok ısrar ediyoruz, ya da bazı müşterilerle çalışmak için çok fazla ödün veriyoruz. Ancak çitanın bünyesinde Allah yapısı olarak tasarlanan sistemi bizim de kafamıza yerleştirmemiz gerekiyor.  7 saniye kuralını sürekli gözetmek bence çok önemli. Blackberry'nin hikayesi, Nokia devinin satılışı hep bu 7 saniyenin kaçırılması ile ilgili. 7 saniyede yakalayamadıysanız durun, ısrar etmeyin. Başka bir hedefin peşinden koşmak için hazırlanın. Stratejik yönetim literatüründe az kar eden, ya da düşük fayda sağlayan iş kollarından çıkmak ya da trendleri takip edip belli teknolojilerde ısrarcı olmamakla ilgili onlarca kitap ve makale bulabilirsiniz. Aslında kural basittir; bir işi yapmanız için gerekli olan enerji o işten elde edeceğinizden fazlaysa durmanız gerekir. 7. saniyede durmak gerekir ama, asıl hüner o 7. saniyenin geldiğini görmektir.

0 yorum:

Yorum Gönder

Paylaşın

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

S3