Olmuyor, Olmuyor, Olmuyor !!!

Çok çabalarsınız ama olmaz bazen.

Birçok iyileştirme yapar ve herşeyin başladığınız yere döndüğünü üzülerek görürsünüz.

Siz çalışırsınız başkası terfi alır, siz başarırsınız kaymağını başkası yer.

Aşık olursunuz o sizi sevmez, o sevse sizin kanınız ısınmaz.

Küçücük masum çocuklar bombalarla ölür, beş para etmez adamlar yönetimin zirvesine yürür.

Aldatılırsınız, ihanete uğrarsınız, haksız yere hapsedilebilir ya da öldürülebilirsiniz bile...


Zaten size kim hayatın kolay ve adil olduğunu söyledi ki?


İnsanoğlunun yazdığı şarkı sözlerinin en az yarısı hayal kırıklıkları ve acıları anlatır. İnsanlık tarihinin savaşsız geçmiş çok az bir kısmı vardır ve savaşlar tarihi olarak bile adlandırılabilir. Habil ve Kabil 'den beri kardeş kavgası hiç bitmemiştir. Bitmeyecektir.

Hem Hristiyanlık hem de Müslümanlık tarihinde ilim ve akıl sahibi çok ama çok değerli yüzlerce insan ya taşlanmış, ya zehirlenmiş ya da infaz edilerek öldürülmüştür.

Kendisine kötü muamele yapılmamış, derin acılar çekmemiş tek bir peygamber bile yoktur. Hatta insanlığın görece en doğru ve temiz bireyleri olarak görebileceğimiz peygamberler en derin travmalara ve acılara göğüs germek zorunda kalmıştır.

Mustafa Kemal Atatürk ilk olarak 1911 yılında Trablusgarp savaşına katılmış ve ondan sonraki 11 yılı 1922 Büyük Taaruza kadar sürekli cephelerde geçmiştir. 11 yıl boyunca cepheden cepheye koşup memleketi kurtardıktan sonra ise 16 yıl boyunca kendi deyimi ile esas savaşa girişmiş ve 1938 yılında ölüp hakkın rahmetine kavuşana dek hep bir ülkünün ve mücadelenin peşinde olmuştur.

Demek ki iyi olmak, doğru olmak, bilgili olmak sizi hayatın sıkıntı ve imtahanlarından kurtarmaz.  Hatta ne kadar donanımınız varsa "iyi" yönde sınavınız da o kadar çetin geçecek demektir.

Bu konuda en sevdiğim sözü geçenlerde internette gördüm ve hemen paylaşmak istedim;

Rahibe Teresa'ya ait olduğu belirtilen bu sözün yaklaşık Türkçesi şöyle;

İnsanlar sıklıkla mantıksız ve bencildir.

YİNE DE ONLARI AFFEDİN

Eğer kibar/nazikseniz bazı insanlar bunu gizli amaçlarınız için yaptığınızı söyleyerek sizi suçlayabilirler

YİNE DE NAZİK OLMAYA DEVAM EDİN

Eğer başarılı iseniz bazı sahte dostlar ve gerçek düşmanlar kazanacaksınız.

YİNE DE BAŞARMAYA DEVAM EDİN

Kurmak için yıllarınızı harcadığınız birşeyi birisi bir gecede mahvedebilir.

YİNE DE KURMAYA DEVAM EDİN

Eğer dürüstseniz insanlar sizi kandırabilir.

YİNE DE DÜRÜST OLUN

Eğer mutluluğu bulduysanız insanlar kıskançlık yapabilir

YİNE DE MUTLU OLUN

Bugün yaptığınız iyilikler yarın unutulabilir

YİNE DE İYİLİK YAPMAYA DEVAM EDİN.

Dünyaya en iyisini verseniz bile bu yeterli gelmeyebilir.

YİNE DE ELİNİZDEN GELENİN EN İYİSİNİ YAPMAYA DEVAM EDİN

Şunu görmelisiniz; bunların hepsi, sonunda, sizinle Tanrı arasındadır

ZATEN HİÇBİR ZAMAN SİZİNLE DİĞER İNSANLAR ARASINDA OLMAMIŞTIR

Biz de bazen hep benzer karamsarlıklara düşüyoruz ya insan olarak; "olmuyor, olmuyor, olmuyor" diyoruz. Haksızlık bu. Çalışmanın, çabalamanın, birşey üretmenin anlamı yok gibi görünüyor. Hep haketmeyenler pastayı götürüyor. Yaptıklarımı kimse görmüyor, çabalarım karşılığını bulmuyor.

"Gören görüyor, sen işine bak" diyor işte Rahibe Teresa. Sen kimin görmesini bekliyorsun ki zaten...

Yüz kere kazık yeseniz de doğru olmaya devam edin. Bu kazık atanla sizin aranızda bir mesele değil. Tanrı ile sizin aranızda, başınıza neler geldiği ve sizin bunlara nasıl tepki verdiğinizle alakalı bütün mesele...

Ve son olarak hayata inat bir gülümseme, ki benim en sevdiğim gülme şeklidir, hep yüzünüzde olsun...