Danışmanlık Mesleği
Gönderen
Murat TURAN
zaman:
Cuma, Temmuz 03, 2015
Danışmanlık günümüzün gözde mesleklerinden bir tanesi.
Genellikle sınırları ve içeriği de oldukça belirsiz ve bu durum, hem danışmanlara birçok geniş alan bırakıyor, hem de danışmanlıkla ilgili bir sürü esprinin kaynağını oluşturuyor. Danışmanlığı, bir konuda sadece ahkam kesmek ve tavsiyelerde bulunmak ancak fiilen hiçbirşey yapmamak olarak görenlerin sayısı da hiç az değil.
Bazı noktalarda yönetsel danışmanlık hizmetlerinden yararlanmak çok gerekli ve önemli olabilir. Çünkü hiç kimse herşeyi bilemez ve her konuda uzman olamaz. Ancak birkaç sığ teori ve kuramı alıp süsleyip püslemek ve gerçekte hiçbir reel sonuç üretmeyen, sonucu tamamen muallak olan öğretiler ve tavsiyeler vermek ve bundan ciddi paralar kazanmak da artık başlı başına bir sektör.
İlerleyen yaşımda bana da nasip olur inşallah :)
Aşağıdaki fıkra herşeyden daha iyi özetleyecektir konuyu:
" Çok yakışıklı ve çok çapkın bir kedi varmış. Bu konudaki namı kediler arasında dilden dile dolanırmış. Kendisi de bu maceralarını ballandıra ballandıra anlatmayı çok severmiş.
Bir gün arkadaşları bu müthiş çapkının bir kenarda sessiz sessiz oturduğunu görmüşler.
- Ne oldu yahu sen böyle oturmazdın demiş bir tanesi.
- Sormayın, demiş bizim çapkın. - Yine bir kedi kovalıyordum. Biraz koşup bir çitin üzerinden atladı. Ben de atladım. Ama orada bir tel varmış, göremedim. Tele takılınca "şeyim" kesildi.
- Eyvaaah demiş arkadaşları. - Ne yapacaksın sen şimdi?
- Ne yapalım demiş çapkın kedi; ben artık danışmanım."
Kendisi beceremez ama yapacaklara tavsiyeler verir artık.
Ama bu iyi örneklerden biri. En azından geçmişte çok yaptığından işi biliyor. Daha önce dişi eli tutmadan bu konuda danışmanlık yapanlar var :)
Aslında sadece danışmanlar değil, birçok eğitim de bize bildiğimiz şeyleri yeniden söylemekten ileri gitmiyor. Zaten bence yöneticilerimizin bir kısmının ne yapmaları gerektiği ile ilgili bir bilgi eksiklikleri yok. Ama nasıl yapmaları gerektiğini, yaparken neler yaşayabileceklerini, nelerin ters gidebileceğini ve ters gittiğinde ne yapılacağını bilmiyorlar. Ama bir ironi olarak danışmanlar ve eğitimler de bu konuda hiçbir şey söylemiyorlar.
Buyrun bir hayat dersi daha :
"Çoban yol kenarında koyunlarını otlatıyormuş. Tam o anda, yanına bir Cherokee Jeep yanaşmış. Brioni gömlek, Cerruti ayakkabılar giyen, Ray-Ban gözlüklü ve YSL kravatlı bir sürücü aşağı inmiş ve çobana sormuş:
- Eğer kaç tane koyunun olduğunu bilirsem bana onlardan bir tanesini verir misin?
Çoban bir adama bir koyunlara bakmış:
- Tamam, diye cevap vermiş.
Genç adam arabasına park etmiş, telefonunu bilgisayarına bağlamış, bir NASA sitesine girmiş, GPS'ini kullanarak yeri taramış, bir data base ve logaritma ile doldurulmuş 60 Excel tablosu açmış ve 150 sayfalık bir rapor basmış. Çobana dönmüş:
- Tam olarak 1586 adet koyunun var, demiş.
Çoban:
- Doğru diye cevap vermiş.
- Koyununu alabilirsin.
Genç adam koyunu almış ve jeep'inin arkasına koymuş. Bu sefer çoban genç adama dönmüş:
- Eğer ben senin ne is yaptığını bilirsem koyunumu geri verir misin, diye sormuş.
Adam:
- Evet, neden olmasın, diye yanıtlamış.
- Sen bir danışmanısın.
- Nasıl oldu da bildin?
- Çok basit diye cevap vermiş. Buraya çağrılmadan geldin bu bir. İkincisi benim zaten bildiğim bir şeyi bana söylemek için benden koyun aldın. Üçüncüsü yaptığım hiçbir şeyden anlamıyorsun çünkü koyun diye köpeğimi aldın."
Geçenlerde anaokulu ücretini öğrendiğimde verdiğim; "Eskiden anaokulu mu vardı lan!" şeklindeki uygar tepkimi bu konuda da verebilirim sanırım: "Eskiden danışman mı var dı lan!"
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
Elinize sağlık. Güzel ozetlemissiniz Murat Bey. .
Yorum Gönder