Kuşak Meselesi


Son zamanların çok moda tartışma ve bilgilendirme konularından biri Y kuşağı. 1980 - 1999 yılları arasında doğanlardan oluşan bu kuşağın bir önceki X kuşağıdan yani 1967 - 1980 arası doğumlulardan çok belirgin farkları olduğu, bu kuşak mensuplarının olumsuz olan bazı özellikleri nedeni ile çok zor yönetilecekleri iddia ediliyor. Tüm olan bitenden anladığım işletmecilere, yöneticilere verilen; "Değişik bir kuşak geliyor, siz de değişmelisiniz" mesajı.

Elbette bu mesajı "İşte böyle değişeceksiniz" eğitimleri izliyor ve durup dururken bir eğitim/seminer trendi daha oluşturulmuş oluyor.

Bir gün bir MBA dersine misafir olan ve bize kültürel farklarla ilgili harika minik bir sunum yapan Prof. Dr. Yılmaz Esmer hocam anlatımına bir slaytla başlamıştı. Üst kısımda geniş bir çimenlik resmi, alt bölümde  bir inek ve bir horoz resmi bulunuyordu. Bize nasıl eşleştireceğimizi sordu. Sınıfın tamamı çok doğal olarak İnek - Çimen ikilisini eşleştirdi. Yılmaz hoca buradan hareketle Batının (Batı Avrupa - Amerika vs...) bu ikili yerine İnek - Horoz ikilisini öncelikli düşündüğünü, doğunun ise bizim gibi İnek - Çimen eşleşmesi yaptığını söyledi. Yani Batı kültürü katagorilere ayırmayı belli özelliklere göre gruplandırmayı seviyordu ve bu şekilde düşünüyordu. Buna göre ikisi de hayvan sınıfından olduğundan İnek - Horoz eşleşmesine yatkındı. Doğu ise katagorilemeyi sevmiyor onun yerine işlevsel bağıntılar kuruyordu. İnek - Çimen eşleşmesi bu yüzdendi.

Bu kuşaklara ayırma hikayesi de bize Amerikalı dostlarımızdan yeni bir kategorileme ve tanımlama uygulaması hediyesi. Onların düşünme şekline uygun.

Bu konuda yazılan çizilen gerçekten çok fazla şey var. Aşağıda bir kısmını listeledim. Ama bu keskin ayrımcı ifadelerin karşı tezleri de türetilmiş durumda, önce özelliklere bakalım, sonra karşı görüşlere:

Türkiye'de Y kuşağı özellikleri :
  • Türkiye’de yaşayan 71.517.100 kişinin % 25’i bu kuşağa aittir.
  • Internet ve çok kanallı televizyon ile birlikte büyüdüler.
  • Mobil ya da yüzyüze görüşme haricinde sanal görüşmeyi de tercih edebiliyorlar
  • Yokluk bilgileri yok, sabırsızlar
  • Bireysel yaklaşım ağırlıklı karar mekanizmasına sahipler
  • Kendine güven duyguları yüksek
  • Sadakat duyguları zayıf
  • Kariyer ve gelişimleri için her türlü talepte bulunmaktan çekinmiyorlar, hızla iş değiştirebiliyorlar, bunu gayet normal ve sağlıklı bir hareket olarak görüyorlar.
  • Para için çalışmak istemiyorlar, kendi işlerini yapmayı özgürleşmenin bir adımı olarak benimsiyorlar
  • İlk çalışma yıllarında yönetici pozisyonuna yükselmek istiyorlar.
  • Gelişimlerine katkıda bulunacak yöneticilerle çalışmayı tercih ediyorlar.
  • Yaratıcılıklarını ve bağımsız düşünceyi destekleyen ortamları tercih ediyorlar.
  • Emeklilik gibi yan haklar onlar için çok önemli.
  • Aile ve iş yaşantısını dengelemeyi benimsiyor ve uzaktan çalışma, yarı zamanlı tipi çalışma alternatiflerine sıcak bakıyorlar.
  • Bireysel hedeflerini şirket hedeflerinden önde tutuyorlar.
  • Danışmanlık, finans ve bilişim sektörlerinde çalışmayı tercih ediyorlar.
  • İş arama yöntemlerinin elektronik ortamlara taşınmasını benimsiyorlar.
  • İş ararken önem verdikleri faktörler sırasıyla şirketin kimliği, çok uluslu olması, sunulan kariyer ve eğitim olanakları. Mezun olduktan sonra 4-6 ay arasında iş bulabileceklerini düşünüyorlar.
Bu maddeler enocta sitesinden aşağıdakiler ise kigem.com sitesinden; yazının başlığı "Y kuşağı hakkında tüm bildiklerinizi unutun" Komik değil mi? Daha öğrenememiştik ki unutalım. Bakalım neler diyor:
  • "Y kuşağı hakkında bilinen yanlışlardan biri de bu kuşağın tembel olduğu düşüncesi. McQuenn, Y kuşağının son derece güçlü bir iş ahlakı olduğuna dikkat çekerken, bu kuşağın bir önceki kuşak kadar işkolik olmadığını ve özel yaşantısına da özen göstererek dengeli bir yaşam kurmaya çaba sarf ettiğini söylüyor."
  • "Y kuşağına dair yanlış bildiğimiz bir diğer şey ise onların savurgan olduğu kanısı. McQueen, bu kuşağın “hayattan zevk alma” anlayışını tüketime yansıttığını ancak kesinlikle savurgan olmadığını aksine son derece bilinçli tüketiciler olduğunu söylüyor."
  • "Y kuşağını diğer kuşaklardan farklı kılan en önemli özelliği ise onların tartışmacı olması. McQueen’e göre aslına öyle değiller. Sadece siyah ve beyazı ayırt eden keskin bir tavırları var. Ve her şeyin nedenini merak ediyorlar. Y kuşağı “neden” sorusunu sormayı seviyor ve bu da otoriteye boyun eğmediklerini gösteriyor. Haklarını bilen ve otoriteye boyun eğmeyen bu kuşak, ilgisiz veya adaletsiz olan ile mücadele etmeyi biliyor. McQueen’e göre Y kuşağı gerçeğin mutlak olmadığı ve göreceli olduğu felsefesini taşıyor."
  • "Y kuşağı hakkında bilinen en yaygın yanlış ise bencil oldukları düşüncesi. Y kuşağının diğer kuşaklara göre daha sorgulayıcı olması onların bencil oldukları anlamına gelmiyor. “Aksine farkındalık sahibi olan bu kuşağın gönüllü işlere daha fazla zaman ayırdığı ve bir şeyleri değiştirmek için çabaladığı gerçeğini inkar edemeyiz” diyor McQueen."
  • "Y kuşağı hep bir önceki kuşak tarafından saygısız olarak tanımlanıyor; ancak bu da doğru değil. Haddini fazlasıyla bilen Y kuşağı saygı göstermeden önce saygının kazanılması gerektiğini düşünüyor ve bu felsefeyle hareket ediyor.
 Yazıda bahsi geçen McQueen ICT Summit 2011 de Y kuşağı hakkındaki konuşmasında bu sözleri sarf etmiş ve kendisi en önemli stratejistlerden biri olarak kabul ediliyormuş.

Son olarak konu ile ilgili bulduğum en detaylı araştırma sonuçlarını resim olarak vereceğim. Araştırma Edelman şirketine ait ve Edelman 8095 projesi olarak geçiyor. Ana satır başları şöyle:

"Raporda belirtilene göre 11 ülkedeki Y kuşağının hayattaki en büyük hedefi %79 ile “kişisel tutkuları ile örtüşen bir iş yapmak”, %78 ile “Ev sahibi olmak”, %72 ile “aile kurmak/evlenmek” şeklinde sıralanıyor. Türkiye’deki Y kuşağının ilk üç hedefi arasında ise “bir ev sahibi olmak” (%86), “iş yerinde güçlü bir unvana sahip olmak” (%82) ve “yüksek maaşlı bir işte çalışmak” (%80) yer alıyor. "

"Diğer yandan katılımcıların %48’i “kendi işlerinin sahibi olmayı” hayattaki en büyük amaçları olarak tanımlarken, Türkiye’deki Y Kuşağı %76’lık bir oran ile bu idealin en çok arzulandığı nesli oluşturuyor. Türkiye’yi bu alanda %65 ile Brezilya, %61 ile Çin izliyor. Fransa’daki Y kuşağının %30’unun kendi işinin sahibi olmak istediği dikkate alındığında ekonomik sıkıntılar ve gelişmişlik düzeyi kısa yoldan refaha kavuşmak olarak görülen girişimciliği ideal kıldığı açıkça görülüyor. "

"Edelman 8095 Araştırma Grubu Direktörü Alex Abraham: “2013 yılı itibariyle bu kuşağın en küçük üyeleri 18, en büyük üyeleri ise 33 yaşında oluyor, birçoğu çocuk sahibi, kariyerleri var. Üstelik hem bugünün dünyasına yön veriyor hem de inanılmaz bir harcama gücünü ellerinde barındırıyorlar. 2025 yılı itibariyle çalışan nüfusun %70’ini Y kuşağı oluşturacak”




 Özetle ben bu tip bir kategorilendirmeye katılmadığım gibi, insanların karakteristiklerini, davranış biçimlerini ve yönetim / çalışma beklentilerini sadece doğum yıllarına bağlamak, doğduğumuz aya göre burç falı okumak gibi geliyor bana. Genç neslin bir önceki kuşağın ortalamasına göre çok daha teknolojiyle iç içe olduğu doğru, eski kuşağın toplumsal travmalarından ve yokluk dönemlerinden bihaber olarak büyüdükleri de. Bu elbette hayata bakış ve tutumlarda belirgin bir farklılık yaratıyordur. Ancak birisine "Sen Y kuşağısın, demek ki böylesin" diyemeyiz.

Yine de bu yönelim araştırmaları değerlidir ve herkese bir eğilim hakkında bilgi verir. Çok kaptırmadığımız, karakteri beliryeyen yüzlerce farklı faktörün de olduğunu unutmadığımız ve ticari kaygıyla hazırlanmış içeriklere kapılmadığımız sürece...

Kaynaklar:

http://www.kigem.com/y-kusagi-hakkinda-bildiklerinizi-unutun.html
http://sosyalmedya.co/edelman-y-kusagi-arastirmasi/
http://www.enocta.com/web2/ContentShowOne.asp?CType=2&ContentID=506&T=5
http://www.edelman.com/news/study-finds-millennial-generations-power-to-influence-is-increasing/

Tavsiye : http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/23465715.asp


1 yorum:

Y kuşağını diğer kuşaklardan farklı kılan en önemli özelliği ise onların tartışmacı olması. McQueen’e göre aslına öyle değiller. Sadece siyah ve beyazı ayırt eden keskin bir tavırları var. Ve her şeyin nedenini merak ediyorlar. Y kuşağı “neden” sorusunu sormayı seviyor ve bu da otoriteye boyun eğmediklerini gösteriyor. Haklarını bilen ve otoriteye boyun eğmeyen bu kuşak, ilgisiz veya adaletsiz olan ile mücadele etmeyi biliyor. McQueen’e göre Y kuşağı gerçeğin mutlak olmadığı ve göreceli olduğu felsefesini taşıyor."
işte bu paragraf aslında y kuşağını tamamiyle anlatmış tabiki kişilere göre değişiklik göstermesi muhtemel...

 

Yorum Gönder

Paylaşın

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

S3